Demokrasi ve hukuk, bir toplumun temel direğidir. Bu direkler zayıfladığında, toplumun en savunmasız kesimleri en çok zarar görür.
Yoksulluk nafakası derken, aslında bu açığın bedelini en çok kimlerin ödediğini anlatmaya çalışıyorum.
Bu yüzden demokrasi ve hukuk devleti, sadece soyut kavramlar değildir. Bunlar, sıradan insanların günlük hayatını doğrudan etkileyen somut gerçeklerdir.
Kurumlar güçlü olduğunda, herkes kazanır. Zayıf olduğunda ise en çok kaybeden, her zaman olduğu gibi, halkın kendisidir.